şiirler







Geri Gelen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; 

Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

ÇíÇEK VE SU

Günün birinde bir çiçekle su karsilasir ve arkadas olurlar. Ilk önceleri arkadaslık olarak devam eder iliskileri. Tabii ki her zaman lazımdır arkadaslık birbirini tanımak için. Gel zaman git zaman, çiçek o kadar mutlu olur ki suyun yanında,
içi içine sığmaz olur artık ve anlar ki suya aşık olmustur. Ilk kez aşık olan çiçek etrafa kokular saçmaya baslar ´Sırf senin hatırın için ey su,´ diye.
Öyle bir zaman gelir ki artık su da içinde çiçeğe karsı bir seyler hissetmeye baslar. Fark eder ki ´Çiçeğe asik oldum.´
Ama su da ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek ´Acaba su beni sevmiyor mu?´ diye düsünmeye başlar. Çünkü su pek ilgilenmemektedir çiçekle.
Halbuki çiçek alişkin değildir böyle bir sevgiye. Ve dayanamaz bir gün, çiçek suya ´Seni seviyorum.´ der. Su ´Ben de seni seviyorum.´ diye cevaplar.
Aradan zaman geçer ve çiçek yine suya ´Seni seviyorum.´ der. Su ´Ben de.´ der.
Çiçek sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler. Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz olur artık etrafa. Ve son kez suya ´Seni seviyorum.´ der.
Su da ´Sana söyledim ya, ben de seni seviyorum.´ der. Ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmus, çehresi sararmıstır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek, su da başinda bekler öylece çiçeğin yardımcı olmak için. Ama bellidir ki artıık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek çiçek, suya der ki:
´Seni ben gerçekten seviyorum.´
Çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır.
Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Muayeneden sonra şöyle der doktor:
´Hastanın durumu ümitsiz, artık elimizden bir şey gelmez.´
Su merak eder sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye, ve sorar doktora ´Hastalığı nedir?´ diye, Doktor şöyle bir bakar suya ve der ki
´Çiçeğin bir hastalığı yok dostum, bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için.´ der.
Ve anlar ki su artık, sevgiliye sadece ´Seni seviyorum.´ yetmemektedir

Sevginize emek verin ki, gülümsediğiniz kadar gülümsetin

MÜZİK
 
Get this widget | Share | Track details
RÜYA TABİRLERİ
 
GAZETE MANŞETLERİ
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol